Gönenli Mehmet Efendi kişiliği ile çevresine örnek olmuş bir mana büyüğüdür. Bugünün yozlaşan sosyal ilişkileri içinde bocalayan ve arayışa giren insanlar için böyle örnek bir kişiyi tanımak çok önemli ve çok yönlendiricidir.
Gönenli Mehmet Efendi hayatı boyunca bitmez tükenmez sabrı ile, riyasız, dürüst, yalan karışmamış hizmetleri, hesapsız fedakarlığı ve engin cömertliği ile kendisini tanıyan herkesi çok etkilemiş, onun insan sever ve eğitimci ruhu kendisini hiç tanımayanlara da ulaşmış hatta namı bir hizmet aşığı olarak bütün Anadolu’ya yayılmıştır.
Kur’an hizmetinde geçen ömrü boyunca sayısız talebe yetiştirmiş, dinamizmi ve enerjik yapısı ile çevresini en güzel şekilde motive etmiş, kendisi yaptığı hayır hasenat ile yetinmemiş, talebelerini ve derslerine katılan herkesi hayra teşvik etmiş, Kur’an’ı Kerim’de mevcut ameli salih kavramını yani iyilik yapmayı, her konuda iyiyi benimseme ve insanlara yararlı olma anlayışını hayata geçirmiş, iyiyi ve güzeli yayma çabası ile ömrünü tüketmiş, tasavvufi gerçekleri yaşantısına en pratik anlayışlarla yerleştirmiştir.
Son derece mütevazi bir yaşam sürmüştür. Onunla ilgili olarak talebelerinden birisinin anlattığı şu olay dikkat çekicidir:
“Tahsilimi tamamlayıp İstanbul’da göreve başladığım yıllarda Gönenli Mehmet Efendi’nin davetlisi olarak evine gittim. Ağırlandığım odadaki bütün eşya, bir divan ile ortada bir halıdan ibaretti. Yirmi sene sonra vefatından bir süre önce tekrar ziyaret nasip oldu. Eşyası yine bir divan ve bir halıydı. Mütevazi hayatı hiç değişmemişti.”( 1)
Maddeye hiç önem vermeyen Gönenli Mehmet Efendi hassas, hatırşinas, yapıcı ve merhametli bir insandı. Gösterişi ve alayişi hiç sevmezdi. Anlattıklarını hissederek anlatırdı, adeta yaşardı. Siyasete ve politikaya hiç rağbet etmezdi.
Gönenli Mehmet Efendi şu gibi vasıflara haiz bulunuyordu;
1.Bir hoca efendi’ye layık bir kıyafet ve hal içindeydi. Üstünde perişanlık yoktu, elbiseleri daima tesettüre uygundu. Ceketsiz, başı örtüsüz gezdiğini görmedim.
2.Herkese karşı güzel bir fazilet, iyilik etme ve fenalıktan çekinme örneği idi.
3. İnanılır, güvenilir, edepli bir İslam mücahidi idi. Çünkü haddini bilirdi. Gönenli Hoca söylediyse doğrudur; denilirdi.
4.Bilgi sahibi idi, asla içinden çıkamayacağı bir mevzuya girmezdi.
5.Muktedabihdi kürsüde söylediği şeylerle kendisi de amel ederdi.
6.Bütün sözlerinde Allah rızasını gözetir, Müslümanların yükselmesini hedeflerdi. Niyeti sahih idi.
7. Muhatapları hakkında şefkat gösterir, irşad vazifesini rıfkla yapardı.
9. Şaşkın olanların kötülüklerini yüzlerine vurmayıp nezaketle işaret ederdi.
10. Muhatabının aklının derecesi kadar söylerdi. Gönenli Mehmet Efendi köye gitse ticaretten bahsetmez, hayvancılıktan, ormandan veya köyün güzelliğinden bahsederdi.
11. Hitabeti kuvvetli idi, güzel anlatım kabiliyeti, konuşma adabına riayeti vardı. Güzel konuşmak ayrı bir sanat dalı, tatlı dilli olmak ayrı bir sanattır.
12. Onu bunu suçlayan, ona buna sitemler yağdıran konuşmalardan uzaktı. Mesanet-i lisana dikkat eder, en temiz bir davayı en mülevves kelimelerle anlatmaya kalkışmazdı.
13. Vaaz sırasında bir takım indî sözler söylemekten ve bunlara ayet ve hadislerle delil getirmekten çekinirdi.
14. Cemaatin ihtiyaçlarını göz önüne alarak ona göre bir mevzu açardı. Dinleyiciye göre konuşurdu.
15. Gerek geçmişte yaşamış ve gerek yaşamakta olan İslam büyüklerine, ulemasına kesinlikle saygısızlık etmezdi.
16. Farklı bir takım cereyanlara kapılmaktan son derece çekinir, grupların meydana gelmesine kesinlikle fırsat vermezdi. Gönenli grubu diye bir grup yoktur. Belki 100 binin üstünde talebesi vardır. Ama Gönenli grubu diye bir grup yoktur.
17. Bir ömür boyu Kur’an eğitimi ile meşgul oldu. Peygamber Efendimiz: “Sizin en hayırlınız Kuran’ı öğrenen ve öğretendir” buyurdu. O da bu hadisi tüm yaşamı boyunca uygulamıştır.
18. Talebesine karşı fevkalade alakalıydı. Onların iyi yetişmesi için elinden gelen her şeyi yapardı. Gece rüyasında bile talebeyi görür demek mümkündür. Rüyalarında berber, fırıncı, bakkal paralarını öderdi.
19. Yanında bulunan talebeye düzenli yardım eder ve sevenlerine de böyle yapmalarını tavsiyesinde bulunurdu.
20. Kendisine gelen talebeye ilk günlerinde oturup kalkarken ne şekilde davranması, sokakta nasıl yürümesi icap ettiğini anlatarak işe başlardı.
21. Babanın evladına olan muamelesi gibi talebeyi esirgerdi. Talebeye zarar verecek şeyleri öğrenmekten ve öğrenilen bu kötü huylardan men ederdi.
22.Talim ve irşadlarında Rasulullah’a uyar, uygun bir lisan ile öğrettiğini ancak Allah için öğretirdi. Talebeden para almazdı. Talebeye kabiliyeti ölçüsünde hitab ederdi.
23. Seviyesine göre ilim okuturdu.
24. Evladı yaşında da olsa alimlere hürmet ederdi.
25. Her türlü gruplaşmanın dışındaydı. Cemaat taassubu yoktu. Bölücülüğe neden olduğu için gruplaşmadan kaçardı. Çok talebe yetiştirdi, okuttu. Talim, kurra okuturdu ama diğerlerini de dışlamazdı.
TALEBESİNE TAVSİYELERİ
1 Kur’an-ı okumaya Euzu Besmele ile başlayın. Euzu onun anahtarıdır.
2 Bir mushafı ele aldığınız vakit abdestli olun.
3 Kur’an-ı Kerim –i okuma esnasında başınızı örtün ( takke giyin )
4 Hürmetli ve toplu bir durum alın.
5 Kuran-ı Kerim-i açıkça okuduğunuz zaman temiz yerde, avret yeri örtülü olarak Kur’an-ı dinleyebilecek kimselerin yanında okuyun. Dışarıda bulunup da okunan Kuran-ı Kerim’e karşı hürmetli bir vaziyet almayacak kimselerin yanında aleni Kur’an okumayın.
6 Mushaf-ı Şerif-i daima tazim ile karşılayın.
7 Mushaf-ı Şerif ile kati bir zaruret olmadıkça ayak yoluna girmeyin.
8 Kuran-ı Kerim’e dil uzatan veya onu hafife alanlarla asla beraber olmayın. Kardeşin de olsa Kur’an düşmanını destekleme. Günümüzde çok gerekli bir husus.
YAŞAM TARZI VE AHLAKI
Kendisi ince düşünceli bir insandı.
Hocamız her görüşe açık insan yetiştirirdi. Hiçbir kısıtlaması yoktu. Ufku çok genişti. İnsanları sıkboğaz etmez, tutsak etmezdi, zorlayıcı değildi. Gönül rızası ile, kendi istekleri ile gelmelerini isterdi. Kişileri zorlamadan vaaz ve nasihatlerinin daha tesirli olacağına inanırdı. Kimseye sen ocusun, bucusun demez, insanları ayırmadan hepsine hitap ederdi. İnsanları ayırmaz, seçmezdi. Herkesin düşüncelerine, fikirlerine eğer Allah ve Rasulüne, Kuran ‘a uygun ise saygı duyardı.
Hocamızın sevgi çemberi çok genişti, bütün insanları ayırmadan sevgiyle kucaklayabiliyordu. Turisti olsun, cahili olsun, alimi olsun, öksüzü olsun , yetimi olsun, ihtiyarı olsun, dulu olsun, ayyaşı-sarhoşu olsun, dışarı atılmış kimsesiz çocuklar olsun onun sevgisi hepsini kucaklamıştı. Bunu da hayatı boyunca tekrarlanan örneklerle ispatlamıştır.
ÜSLUBU
Son derece ileri görüşlü ve aydın bir din adamı idi. Herkesin kadınların camiye gitmesini onaylamadığı dönemlerde bile , aynı Peygamber Efendimizin ( s.a.v.) yaptığı gibi kadınların camiye gelmelerini önermiş, engellemek isteyenlere şiddetle karşı çıkmıştır.
Sohbetinde çok az ve öz konuşurdu, ama gönülleri etkilerdi.Vaaz ederken konuyu kısa tutardı. Feyizle doldururdu. Çünkü söylediklerini yaşardı. Fıkıh, tefsir, hadis, siyer ve tasavvuftan bahseder ama herkesin anlayabileceği bir dille konuşurdu. Cemaat öğrenmek istediklerini öğrenir, aklındaki sorulara cevap bulurdu. Aynı sohbette herkesin farklı sözler duyup değişik mesajlar aldığı çok olmuştur. Cemaatten birinin kendisiyle ilgili kürsüden yapılan özel açıklamaları, bir tesbihi veya yorumu duyup, diğerlerinin duymadığı da çok yaşanmış hadiselerdendir.
Herkese karşı engin hoşgörü sahibi olan Hocamız hiç kimseyi dışlamamış, dersinden uzaklaştırmamıştır. Hatta camiye uygun olmayan kıyafetlerle, mini etekle, kısa kollu kıyafetlerle gelenleri camideki hanımlar hemen uyarırlarken, Hocamız:
-Bırakın o camiye gelmiş herkes kendi kıyafetine baksın; derdi. Herkesi olduğu gibi kabul ederdi.
FİKİRLERİ VE YAKLAŞIMI
Gönenli Mehmet Efendi son derece ilkeli, prensip sahibi, yaptığı her işi yerli yerinde yapmaya özen gösteren bir insandı.Son derece ölçülü tavrı, net üslubu, her durumda son derece akılcı çıkarımlar yapabilmesi, çok keskin zekası, uzun yıllar öncesini bile silmeyen bir hafızası, her görüşe açık yaklaşımı, bütün insanları kapsayan hoşgörü ve insan severliği ile model oluşturan örnek bir kişiliğe sahiptir.
Batı dünyasında hümanizm savunuculuğunu diline dolayan insanların ahlaklılığı ve insanseverliği, ondaki bu değerlerin çok çok altında kalmaktadır. Çünkü Gönenli Mehmet Efendi, insanı Allah yarattığı için, tüm eksiklikleri, olumsuzlukları ile kabul eder ve Yunus Emre’nin “Yaratılanı hoş gördük Yaratan’dan ötürü” dediği gibi insanı insan olarak değerli görürdü.
Başkalarının hatalarını düzeltebildiği kadar düzeltirdi. Kötülükleri yok etmek için elinden geldiği kadar uğraşır, iyiliği gücünün yettiğince yaygınlaştırırdı. Onun bütün bu çabalarının merkezinde hep insan vardır. Koşuşmaları hep insanseverliğinden kaynaklanmakta idi. İnsanları uyarması onların iyiliği içindi; ahiret sınavını geçmesi için, sonsuz hayatında mutluluğunu temin etmek içindi.
Ondaki engin insanseverlik duygusu bir motor güç olarak onu motive etmiş, ömrünün son zamanlarına kadar hiç durmadan, yorulmadan Allah yolunda koşmasını sağlamıştır.
Amacı hiç kendisi olmamış, hep başkaları için, başkalarına yararlı olmak için uğraşmıştır. İnsanları uyarırken kişisel ve toplumsal değerleri her zaman gözetmiş, aile içi ilişkileri korumaya özen göstermiş, aile kurumunun kutsallığını tekrar tekrar hatırlatarak korunmasını temel ilke olarak benimsemiştir.
Bireyselliğin had safhaya çıktığı günümüz insanının Hoca Efendi’den öğrenecek çok şeyleri var. Soğuk bir kış günü paltosunu isteyen bir dilenciye paltosunu verip de o soğuk kış akşamında yürüyerek evine gitmesi herkesin kolay kabul edebileceği bir durum değildir, ama Gönenli Mehmet Efendi’nin gerçeğidir.
Gönenli Mehmet Efendi’nin içtenlikle verdiği vaazlar, dinleyenleri bu dünyadan koparıp ayrı bir mana alemine gönderir, anlatımındaki heyecan gönülleri kaplar, ruhları etkilerdi.
Son derece güvenilir bir insan olan Gönenli Mehmet Efendi’yi tanıyan herkes ona yardımcı olmak ister , yapmak istediği yardımları onun kanalı ile gerçek yerine ulaştırmayı arzu ederdi. Çünkü o son derece güvenilir, şaibenin her türünden uzak bir insandı. Bu “güvenilirlik” özelliği öylesine önemlidir ki güven duygusunu yitirmiş olan modern dünyanın hasretini çektiği bir değerdir ve bu özellik aynı zamanda Peygamber Efendimiz’in özelliğidir. Peygamber Efendimiz’in risaletini kabul etmeyen müşrikler bile onun sözlerine inanmışlar ve “Eğer o söyledi ise doğrudur” demişlerdir. Bu yaklaşım Gönenli Mehmet Efendi Hocamız için de doğrudur. Onun hakkında dindar olmayan insanlar bile “Eğer o söyledi ise doğrudur” demişlerdir.
Gönenli Mehmet Efendi’nin Allah rızası için yaptığı hizmetler, bazı kötü niyetli insanların canını sıkmış, imkanların çok zor olduğu o dönemlerde bir de kıskanç insanların iftiraları, gerçekdışı suçlamalarının muhatabı olmuş, ama o yine de doğru bildiği yoldan ayrılmamış, hizmetini hiç eksiltmemiştir.
İnandığı yolda durup dinlenmeden hep ileriye gitmiştir, hem bireysel hem kurumsal anlamda devam edegelecek hizmet kervanının yürütücüsü olmuştur.
Hizmet aşkı ve faaliyetleri ile insanlığa bir çığır açtı. İrşat ettiği yüzlerle, binlerle insan dünya görüşlerini hak yolunda değiştirdi, hayatlarını değiştirdi. Dünyaya geliş gayelerinin farkına vardı.
Sınırsız derecede cömertti, engin bir hoşgörüsü ve affediciliği vardı. İsteyeni geri çevirmez, elindeki imkan nisbetinde muhakkak yardım ederdi. Örnek insandı.
Sultanahmet civarında parasız kalmış insanlara yardım ederdi. Bu yardım faaliyetleri içinde kendisini hiç düşünmez, son derece sade bir hayat sürerdi. Vefatında ailesine bıraktığı sade küçük bir daire idi. Elinden ne imkanlar geçtiği halde kendisi için hiçbir şey istememişti.
Yaz-kış demeden senelerce farklı camilerde, ekseriyetle küçük mescitlerde vaaz verirdi. Cemaati içinde maddi sorunları olanlara yardım etmiş olduğu gibi , ruhi sorunları olanlara da yardım eli uzatmıştır. Sohbetleri ile daralmış, sıkılmışlara ferahlık verirdi. Sohbete gelen derdi kederi unutur, huzur bulurdu.
Onun ne kadar fakir babası olduğunu bilenler zekatlarını, sadakalarını ona verir, o da tek başına bir vakıf gibi çalışırdı. Onun hasletleri, güzel hayatı, onu tanımayan özellikle yeni yetişen insanlara örnek olur, hayatın zorluklarını aşması konusunda yol gösterici olurdu.
... HİZMETLERİ
Tarihçi yazar Vehbi VAKKASOĞLU, Bediüzzaman Saidi Nursi’nin “Kimin kimin himmeti milleti ise o tek başına bir millettir” sözünü hatırlatarak Gönenli Mehmet Efendi için şöyle demiştir:
“Gönenli Mehmet Efendi tek başına bir milletti. Hayatının gayesi iman ve Kuran yolunda hizmetti.”
Ömrünü hizmetle geçirmiş olan Gönenli Mehmet Efendi kendisine başvuran kişilerin her türlü ihtiyaçlarını karşılamak için uğraşan son derece cömert bir insandı.Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e benzemek için daima hizmet demiş, hiç dünya dememiş bir insandır. İnsanları yönlendirir, hayır sahiplerinden alır, yoksula verirdi. Hocamız hayırseverler ve yoksullar arasında adeta bir HİZMET KÖPRÜSÜ görevi yapardı.
...HAFTALIK CAMİ PROGRAMI
PAZARTESİ GÜNÜ VAAZ VERDİĞİ CAMİLER Hekimoğlu Ali Paşa Camii (Cerrahpaşa) Ramazan Efendi Camii (Kocamustafapaşa) Tatlı Kuyu Camii (Şehremini) Mesih Ali Paşa Camii (Hırka-i Şerif ) Arap Camii (Karaköy) Sarı Beyazıt Camii (Vefa ) Sokullu Mehmet Paşa Camii (Sultanahmet)
SALI GÜNÜ VAAZ VERDİĞİ CAMİLER Kartaltepe Camii ( Bakırköy) Feriköy Camii (Feriköy) Çiçekçi Camii (Üsküdar) Abdusselam Camii (Halıcıoğlu) Keçeci Piri Camii (Aynalı Kavak) Zindan Arkası Camii (Kasımpaşa) Kurt Çelebi Camii (Acıçeşme) Cihangir Camii (Cihangir) Vişnezade Camii (Beşiktaş) Kılıç Ali Paşa Cami (Beşiktaş)
ÇARŞAMBA GÜNÜ VAAZ VERDİĞİ CAMİLER Davut Paşa Camii (Cerrahpaşa) Cezri Kasım Camii (Eyüp Sultan) Yahya Kethüda Camii (Kasımpaşa) Hacı Hasan Camii (Fatih) Lütüf Paşa Camii (Fındıkzade) Aynalı Çeşme Camii (Fındıkzade) Şeyh Camii ( Üsküdar )
PERŞEMBE GÜNÜ VAAZ VERDİĞİ CAMİLER Kısıklı Cami (Çamlıca) Sümbül Efendi Camii (Koca Mustafa Paşa) Mihrişah Hacı Kadın Camii (Koca Mustafa Paşa) Bekir Paşa Camii (Fındıkzade) Murat Paşa Camii (Aksaray) Dizdariye Camii (Çemberlitaş) Hoş Kadem Camii (Fatih) Gül Baba Camii (Eyüp)
CUMA GÜNÜ VAAZ VERDİĞİ CAMİLER Ortaköy Camii (Ortaköy) Amberağa Camii (Beşiktaş) Kazlı Çeşme Camii (Yedikule) Gazi Ahmet Paşa Camii (Topkapı) Yayla Camii (Yayla) Örümceksiz Dede Camii (Şehremini) Haseki Sultan Camii (Haseki) Sofular Camii (Sofular) Kur’ an evi (Sofular)
CUMARTESİ GÜNÜ VAAZ VERDİĞİ CAMİLER Nişanca Cami (Atikali) Emir Buhari Cami (Fatih) Balipaşa Cami (Fatih) Hüsrevağa Cami (Üsküdar) Çinilizade Camii (Üsküdar) Bülbülderesi Cami (Üsküdar) Beylerbeyi Camii (Beylerbeyi) Osmanağa Camii (Kadıköy) Moda Camii (Moda) Kuyu Başı Camii (Kadıköy) Yusuf Ağa Camii (Üsküdar)
PAZAR GÜNÜ VAAZ VERDİĞİ CAMİLER Can Feda Camii (Karagümrük) Karabaş Veli Camii (Karagümrük) Eyüp Sultan Camii (Eyüp) Kartal Baba Camii (Üsküdar) İskele Camii (Kadıköy) İhsaniye Camii (Paşa Kapısı) Aziz Mahmut Camii (Üsküdar)